Anne Baba Tutumları


Hayatımızın en önemli evreleri ilk çocukluk ve ergenlik evreleridir. İlk çocukluk çağımız yani 0-6 yaşımız, hayatımızı, kim olduğumuzu kimliğimizi oluşturan bir süreçtir. Bu süreçte bizim biz olmamızı sağlayan etkenler; ilk başta aile, sonra çevremiz, maddi olanaklarımız ve bize sağlanan olanaklar diyebiliriz. Ama bunların içerisinde en önemli hatta hayati diyebileceğimiz etken “aile” etkenidir. Doğduğumuz aile, anne-babamızın bizim hayatımız üzerindeki etkileri şüphesiz çok büyüktür. Eğer bakım verenimiz, annemiz yada babamız yada her ikisi de çocukluğumuzda bizi yeterince desteklemişse, yeterli olan sevgiyi vermişse, bizi önemsemişse, bize sorumluluk yüklemişse ileriki hayatımızda ruhen daha sağlıklı bireyler oluruz. Eğitim hayatımızda, iş hayatımızda, özel hayatımızda, ilişkilerimizde daha sağlıklı oluruz.

Olumlu Anne-Baba Tutumu
Bu ebeveynlik yaklaşımında anne babanın oldukça destekleyici olduğu görülür. Çocuklarının hatalarına karşı tahammülsüzlükten ziyade daha çok destekleyici ve öğretici bir durum sergilerler. Ancak çocuklarına karşı sınır ve kural koymayı da asla ihmal etmezler. Bu tutumu sergileyen ailelerde; anne baba ve çocuk yada çocuklar arasında mutlak bir iletişim söz konusudur diyebiliriz.
Olumsuz Anne Baba Tutumları
Olumsuz anne baba tutumu içerisinde aşırı koruyucu aileler, otoriter aileler, fazla hoşgörülü izin verici aileler ve tutarsız aileler görülür.
*Aşırı Koruyucu Aileler; bu tür ailelerde çocuk sürekli gözetim altındadır ve asla büyümesine izin verilmez. Bu sebeple çocuk gelişemez ve yaşı ne kadar büyümüş olursa olsun dışarıda sürekli bir destek görmek ister ve çocuğa sorumluluk verilmediği için sorumluluk alamayan bireyler olarak yetişirler.
*Otoriter Ailelerde; görülen en tipik özellik “baskıcı” yaklaşımdır. Çocuk sürekli bir baskı altındadır. Her konuda aileye bir nevi hesap vermek zorundadır. Çocuklarla ilgili bütün kararları anne ve baba verir. Çocuğun söz hakkı yoktur. Bu şekilde yetişen çocuklar tabiki özgüvensiz ve başarısız olurlar yada başarılı olsalar bile sürekli yetersizlik duygusu ile savaşırlar. Çünkü yeterli oldukları hiçbir zaman hissettirilmemiştir.
*İzin verici hoşgörücü aileler; bu tür ailelerde çocuk patrondur. Çocuk ne derse o olur. Asla kural konulmaz ve çoğu şey çocuğa göre düzenlenir. Bu şekilde yetişen çocuklar kesinlikle sosyal hayatlarında çok zorlanırlar. Okul hayatlarında kurallara sürekli karşı gelirler ve müthiş uyum problemleri sergilerler.
*Tutarsız Anne Baba ; en tehlikeli anne baba tutumudur diyebiliriz. Çünkü çocuk için gereken kurallar ve bu kuralların zamanı yoktur. Çünkü annenin evetine baba hayır, babanının evetine anne hayır diyebilir. Bu yüzden çocuk için oldukça dengesiz bir ortam vardır ve bu şekilde yetişen çocuklar ileriki hayatlarında oldukça dengesiz yapıda olmaları mümkündür diyebilir.
Sonuç olarak, çocuk için ailesi ve onların davranışları çok önemlidir. Çocuk ailede ne görürse mutlaka onu yapmaktadır.
Gop Okulları Rehber Öğretmen Yağmur METİN